Bahattin Paslı-Şiirler-Hayatı

bpassl 150x122 Bahattin Paslını  Kültür Deryası.!
BAHATTİN PASLI NIN KÜLTÜR DERYASI.!
Şair ozan daha doğrusu mücadele adamı Bahaddin Paslı 50.yıldır şiir yazıyor hepiniz onu yakından tanıyorsunuz ama sizlere onun hayatından bazen gülümseten ,bazen düşündüren,bazen de aşk olsun dedirten anılarını derlemeye çalıştım evinde çay içip hoş bir sohbettrans Bahattin Paslını  Kültür Deryası.! yaptık.Yazdığı yazılarda Seydişehir’in kültürünü,geleneklerini,yaşamlarını şiirleştirmiş.Bize ayırdığı zamanında yaşanmış hikayesini şöyle anlattı‘’1941.yılında Seydişehir’de doğdum 65 yaşındayım 50 yıldır şiir yazıyorum isterseniz biraz gençlik yıllarından bahsedeyim daha ilk okul yıllarından başladım şiir yazmaya  ortaokulu zor bitirdim çünkü Fehime’yi seviyordum ona tutkum beni okumaktan alıkoyuyordu Sonra liseye gittim orada bir hocama ilanı aşktan dolayı okuldan kovuldum.30 yaşıma kadar omzumda saz belimde içki şişesiyle dolaştım nerde çalgı orda kargı hesabı babam cami imamıydı ileri görüşlüydü hayatıma hiç karışmadı 1962 yılında PTT’ye girdim  8 yıl çalıştım 1970 yılında istifa ettim,bu arada  teknik olarak yazdığım ‘’Manyotalı Telefon ve  kullanışı’’adlı ilk kitabımı yayınladım bu kitabım 1970 lerde uzun süre gündemden düşmedi PTT genel müdürlüğü tüm Türkiye’ye dağıttı PTT den ayrıldıktan sonra kendi matbaamı kurarak Küpe gazetesini çıkarmaya başladım haftalık olarak 5 yıl faaliyet gösterdim 1975 yılında gazetenin yayın hayatına son verdim 1976 yılında ortaklaşa Zeki Kamalı’yla Alüminyum kent gazetesini çıkardım o günlerde gazete çıkarmak ayakta kalmak zor bir olaydı buradan ben ayrılarak 1977 yılında İşçi bulmaya memur olarak işe başladım 1987 yılında emekli oldum tabii bu arada şiir yazmaya devam ettim 1973 yılında ‘’Şiirlerim’’diye kitabımı çıkardım 1992 yılında ‘’şiir şiir Seydişehir’’ 1997 de ‘’Seydişehir Destanı’’kitaplarım yayınlandı şu anda basılmaya hazır gençlik yıllarımın yaşanmış hikayelerini de içeren ‘’ Hey yy Gidi Gençlik Hey yy’’ Prangalık şiir kitabım yayın evinde basılmaya hazır çıkacak’’dedi

Bahaddin Pasli
Sifirci Fehime
Sirke ile karar halis kepeði
Afiyetle ham ederim, el açmam!
Boðazýma düðümlenen topaðý,
Can evine: -Bam! ederim, yalvarmam!
Kalsam da hû, geçsem de hû, amennâ
Bir not için asla etmem, temennâ.
Dokuzluktum, sýfýr verdin sen amma,
Tatilimi sem ederim, yalvarmam!
Kâdir olsan, ayaklarým küt etsen,
Gövdemi taþ, aklým-fikrim kýt etsen,
Gözümü kör, dilimi lâl, tat etsen,
“-Ham hum!” eder, “-Kem küm!”derim, yalvarmam!
On Allah’ýn imiþ, dokuz
Resûlün Sekiz de seninmiþ, buymuþ usûlün,
Ben de asi bir ferdiysem bu neslin,
Derdi derde cem ederim, yalvarmam!
Sultan olsan, etmem asla ser-fürû
Hak edenden esirgemem küfürü.
Haksýz yere verdiðin o sýfýrý,
Kel yerime em ederim, yalvarmam!
Dara çeksen, yaðlý iple boðdursan,
Yaðmur edip gökten sýfýr yaðdýrsan,
Okul ne ki Türkiye’den kovdursan
Kör kuyuya: Cumm! ederim, yalvarmam! Annem:
“-Oðlum; kâtip ol, gel!” dese de,
Tüm hocalar tüm hakkýmý yese de,
Meteliðim kalmasa da kesede,
Sabrý nefse gem ederim, yalvarmam!
Kara oðlan; cebir için girerdi Sýfýrý:
“-Yok!” diye tarif ederdi.
“- Soluna bir koyun, on eder!” derdi
Bir koyarým, on ederim, yalvarmam! Hislerine yenik düþen eðitmen Olsa olsa bir þey olur: Öðürtmen! Zor PASLI’yý kýrýklarla öðütmen Ekler-pükler tüm ederim, yalvarmam!
Vallahi Ne’ttiysen Ey’ettin Anam

Bir atım su iken, indim rahmine
Can suyu verdin de hay ettin anam
Yeşerdin dal budak saldın tenine,
Kız erkek demedin, tay ettin anam...

Dokuz ay karnında konuk eyledin,
Bir nice esrara tanık eyledin
Diğer gam, ciğersek, kanık eyledin
Huyunu bana da huy ettin anam...

Bir pire yerleşse koltuk altına,
Doyurur kaşındı tatlı canına...
Oysa ben tekmeler atardım sana
Ben teptim, sen düğün toy ettin anam...

Bir tohum toprağa düşüp köklense,
Büyüse, gelişse, kökler eklense,
Sonra da oradan sökmek istese,
O toprak, sen cansın ney ettin anam?

Bir karpuz tohumu gitse mideye
Dal budak salsa ve dursa meyveye
Kıyası me mümkün bunu anneye
Bir çiğnem eti sen bey ettin anam...

Vakt oldu erişti Hak’kın çağrısı
Depreşti o malum doğum ağrısı,
Canında taksimi varmış doğrusu
Canını benimle pay ettin anam...

Al yeşil bezlerden belek bağladın,
Süt veren iki hoş pınar sağladın
Beşiğe güymedin, kucak yeğledin
Bağrını süt liman koy ettin anam...

Okurdun kalbimi bir kitap gibi,
Doğardın bağrıma afitap gibi,
Aşkını, sevgini bir mehtap gibi
Gönlümün arşına ay ettin anam...

Aşkından bir katre düşse esfele,
Kor ateş dönerdi kımızı güle
Ahırda, tarlada, cephede bile
Kanından canınla say ettin anam...

Vefakar, cefakar, piri paksın sen
Mahzarı rahimsin sırrı haksın sen
Liva ül Hamd gibi bir bayraksın sen
Ademden bir şanlı soy ettin anam...

Paslı der, kainat seninle kaim
Zihayat seninle diri ve daim
Kademin altında cenneti naim
İnsanlık için çok şey ettin anam
Vallahi ne’ttiysen ey’ettin anam...
PERİŞAN
Gezdim karış karış,gönül yurdunda
Tüm izler karışmış, yollar perişan!..
Seyrettim hüzünle, şöyle durdum da
Bülbüller figanda, güller perişan!..

Ne soluk alacak yer bulabildim,
Ne selam verecek er bulabildim,
Ne bir tek kıvılcım kor bulabildim,
Sönmüş aşk ateşi,küller perişan !..

Ihanet kol gezer her yanda hayret
Sabır yok, sebat yok,tükenmiş gayret
Tefekküt tam takır,sevgiler hoyrat,
Dudaklar çatlamış, diller perişan!..

Entrika,kin,haset kibir baş tacı,
Fikir hasta, kaf dağında ilacı,
Vicdanı, himmeti arar postacı,
Zarflar buruş buruş,pullar perişan!..

Secaat kalmamış, tevazu bitmiş,
Şefkat katledilmiş, merhamet gitmiş,
Sevdaya kocası ihanet etmiş
Gelinler yas tutar, dullar perişan!..

Zerafeti çevirmişler maymuna,
Letafeti boyamışlar al kana,
Adaleti kaçırmışlar ormana,
Ağaçlar telaşta, dallar perişan!..

Sehanın yerini cimrilik almış,
Namusu namussuz, sürgüye salmış,
Hayayı şoymuşlar, ar evde kalmış,
Saçlar darmadağın, teller perişan!..
Bahaddin PASLI

ÖN DEYİŞ
Pırıl pırıl bir genç geldi yanıma,
Heyacan doluydu kıpır, kıpırdı..
Gençliğim çağrıştı, bir anda bana,
Genç iken fakirde fıkır fıkırdı..

-Merhaba bahaddin amca, dedi biz
Düşündük ki; pek sahipsiz ilçemiz
Aylık bir dergimiz olsun isteriz,
Batkımda yüreği hopur hopurdu..

Duygulu bir hayret gelmişti bana
Hertürlü yardıma, söz verdim ona
Ve hemen başladım hazırlığa
Gönlümde heyecan fokur fokurdu..

Memleket ve millet aşkıyla yanan
Beş gençle çehremiz, değişir inan
Kaç gencimiz vardı böyle çırpınan
Batkıda Üç!..Demek bir hayli zordu.

Hepimizin vebali var, ilçemde.
Asırların vebali var, ilçemde
İl olmanın hayali var ilçemde
Tek beş genç olsaydı çoktan olurdu..

Seyaltaş’ı nasıl kurduk düşünün
Helvayı biz bulamıştık, daha dün
Eller yiyor, kaşık kaşık bak bugün
Çünkü bizi, politika ayırdı..

Dünyaya ün saldı şilenin bezi
Biz ise katlettik leblebimizi
Her yanda fışkırır ihanet izi.
Gelen yıktı, giden yıktı yumurdu..

Her neyse ..Eskiyi taradım bir bir,
Çıkmıştı karşıma yüzlerce şiir.
Mutsu Ahmed’a Ekmekçi Şakir,
Hepside karşıma, geçip oturdu..

Unutulup gidiyordu bunlar hep,
Yok oldu yüzlerce binlerce lakap,
İşte bu şekilde doğdu bu kitap.
Neşredersem birileri okurdu..

Dost ve düşman ayırmadım kimseyi.
Zengin fakir ayırmadım kimseyi
Anılsınlar diye yaptım, her şeyi
Yazmasam çokları unutulurdu.
Bahaddin PASLI